18 Kasım 2014 Salı

Gidişine son bir sela..

Var mıydı bahanelerin gitmek için
Yanıyor muydu gerçekten giderken için
Gelirsen eğer bir daha parçalanmaz içim
Değil mi sanki şu hayat bir içim

Hiçbir yokluk değil senin gidişin
Hayatı senin aldığın bardaktan içiyorum
Söylesene gerçek miydi sevişin?
Seni duyunca kendimden geçiyorum, sana gidiyorum.

Kesişen yollarımızda neden kestirmeden gittin
İstemediğin tüm konuları kesip gittin
Kurduğun hayalleri böyle mi bitirdin
Doğru ya sen zaten gittin, bittin.

Filmin sonunda devamı gelecek yazıyordu
Yönetmeni yok, senaristi kayıp, oyuncular ayrı
Başrolü olmayan senaryo nasıl da yazılıyordu
Tüm izleyenler sana karşı, sen her şeyden ayrı

Senden sonra yazmadım, yazmak istemedim
Şiirle gelen birisine giderken şiir yazılır mıydı?
Son verdiğin kitabı bitirmedim, bitirsem biter miydin?
Sözcüklerin yokluğu soğuttu havayı, yitiren miydim?

İkinci sezonu için izin alınamayan dizi gibiydin
Her bölümünü zevkle izleyip çabuk bittin
Beklemekten yorulmuş birine bekle dedin
Madem bekliyordun neden eklemedin?

Hissedilen uzaklıklar ne kadar uzak
Suskunluğumun çığlıkları kadar tuzak
Kıtlık var artık gözyaşı bezlerim kurak
Sana göre gözden uzak olan gönülden ırak,
Bana göre gönülde Bağdat, keskin bıçak...
Bağdat'ı bombaladın, artık rahat bırak...
/v.a.ceylan/

Anasayfaya dön

3 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Ve aşk saç teli kadar inceydi, üzerinde yürümek için cambaz olmak değil yürekli olmak önemliydi. O yürek ki hep yerindeydi, halbuki bekleyeni sabretmedi..

    YanıtlaSil
  3. Cevapta mı vermeyeceksin.. .

    YanıtlaSil